Cumhuriyet Kenti Karabük'ten Portreler...

Turkish English Germany

GÜVEN HADDECİLİK

Yorum yapılmamış 401 Okundu
GÜVEN HADDECİLİK

1901 yılında Karabük’ün merkez köylerinden Bürnük’te doğan İsmail Güven, babası Şakir’in Çanakkale’de şehit olduğu haberinin gelmesi üzerine henüz çocuk denilecek bir yaşta, 1916 yılında İstanbul a gidip Kuva-yı Milliye ye katılarak Galata ve Karaköy mıntıkasında görev yapmaya çalışır.

Türk sanayisinin duayen ismi o günleri torunlarına şöyle anlatır; ‘’ Çelimsiz bir gençtim, İngilizler beni simit satıyor zannederlerdi, halbuki ben onlardan çalınan tabanca tipi silahları simitlerin altında saklayarak Anadolu’ya geçirirdim. Sayın Cumhurbaşkanımız Celal Bayar ile de o zamanlarda tanışmıştık. Kendisinin kod adı ‘Enver Hoca’ idi.1920 de, Anadolu yakasında İngilizler ile çıkan çatışmada dizim parçalandı ve ben yakalandım. Bizi Jumbo bot ile Galata’daki karakola getirdiler. Karakoldaki komiser ‘Bu çocuk simitçi ve cılız. Bunun tabanca, tüfek tutacak gücü bile yok ‘diyerek beni hastaneye yollamış. Beni orada dizimden ameliyat ettiler. Celal Bayar hastane de bana çok yardım etti. Hastaneden çıktıktan sonra askerliğim gelmişti. Celal Bayar beni yanına Sıhhiye Çavuşu olarak aldı. İstanbul da Beyoğlu’n da simit satarken Rumların yanında fotoğraf çekmeyi de öğrenmiştim, askeriyede resim de çekiyordum… ’’

İsmail Güven gençliğini İstanbul’da geçirmesi nedeniyle Osmanlıcayı hem yazma hem de konuşma konusunda çok başarılı olmuştu. Yeni alfabeyi de Türkiye de ilk öğrenen insanlardandı.

Cumhuriyet in kuruluşundan ve askerliğinin tamamlanmasından sonra Safranbolu’ya döndü. Sandık tipi bir fotoğraf makinesi ile Kıranköy’de, bugünkü Ulucami’nin olduğu meydanda küçük bir fotoğrafçı dükkânı açtı.

1927 yılında Türkiye’de bilinen ilk kadın ağır sanayi işçisi Sare Güven ile evlendi. . ( Çünkü Sare Güven eşinin fabrikasında elinde maşa ile çalışarak imalatta uzun süre görev aldı) 1932 de ilk çocukları Melek, 1937 de Sümer dünyaya geldi. Karabük Demir Çelik Fabrikasının kurulumu ile beraber önce İsmail Güven, sonraları da ailesi Karabük’e yerleşti. Güven, demir ticaretine başladı.

İsmail Güven, o günkü şartlarda zor da olsa Ankara ve İstanbul’a devamlı seyahat edip, işlerini ve müşteri portföyünü genişletiyordu. 1944 yılında İstanbul-Bahçelievler’de, plakalardan bakır çubuk ve lama imal edilen fabrikaya ortak oldu. Bu arada eşi Sare Güven Safranbolu’da, hem bakkal dükkânını hem de fotoğrafhaneyi işletiyordu.

1947 ortalarında İsmail Güven, İsmail Başbayrak ve Kazım Topuz Karabük’te haddehane kurma planını yapmaya başladı. Güven, Bakırköy’deki fabrikadan ayrıldı. Yeri diğer ortaklarına bırakarak, Başbayrak ve Topuz ile birlikte fabrikayı Karabük’e taşıdı.

1950’de İstasyon bölgesinde, şimdiki Güven Haddehanesinin olduğu yerde kömür ocaklı fabrikada üretime başladılar. 3 Nisan 1952’de, Karabük Demir Çelik Fabrikasını ziyaret eden dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, gençlik arkadaşı İsmail Güven’in fabrikasının sembolik kurdelesini kesti.

Demokrat Parti’nin kurulmasıyla Karabük teşkilatının kuruluş çalışmalarına başlayan İsmail Güven,1961 İhtilâlinde tutuklandı ancak kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. Celal Bayar’ın uzun süre kaldığı Kayseri cezaevinde kaleme aldığı 8 ciltlik ‘’ BEN DE YAZDIM’’ kitabının yazılımında önemli bir rol aldı.

Türk sanayisinin aksakalı, İstiklal Savaşı kahramanı İsmail Güven’in 1969 yılında vefatı ile oğlu Sümer Güven ve damadı Ali Nihat Uzunalioğlu, Güven Kolektif Şirketini daha da büyüttüler ve 1985 yılından itibaren faaliyetlerine Güven Anonim Şirketi olarak devam ettiler.  2008 yılına kadar Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüten Sümer Güven, daha sonra şirket yönetimini yeğeni Gültekin Uzunalioğlu’na devretti.

1985 yılında anonim şirket olan firma, 2000 yıllarından sonra Fas, Cezayir, Ürdün, Suudi Arabistan, İran, Irak, Romanya, Gürcistan ve Ermenistan’da demir çelik fabrikalarına makine imalatı yaparak ihracat sektöründeki yerini aldı.

 

 

 

 

 

 


YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.



You cannot copy content of this page.